25 Kasım 2012 Pazar

"Bilinen sırlar ve ihlal edilebilir kurallar"

Yapı Kredi Kültür Merkezi geçtiğimiz ekim ayında “Yazarın Karanlık Odası: Foto-biyografik söyleşiler” adıyla bir söyleşi etkinliği düzenlemeye başladı. Etkinlik çerçevesince, kendi albümlerinden seçtikleri fotoğraflarla kişisel ve edebi yaşamları etrafında yazarlarla her ay bir söyleşi gerçekleştiriliyor. Bu ayki etkinliğin konuğu Murat Gülsoy’du. Çocukluk fotoğrafları, Boğaziçi Üniversitesi günleri, Hayalet Gemi vb. derken bu fotoğraflardan birisinde de Gülsoy’un Büyübozumu: Yaratıcı Yazarlık adlı kitabı yer alıyordu. Doğal olarak söyleşinin içeriği gereğince bu kitapla ilgili de konuşuldu. Gülsoy, İngilizcede yaratıcı yazarlık teknikleriyle ilgili yazılmış olan pek çok kitabı okuduğundan ve Büyübozumu’nun da aslında henüz çevrilmemiş bu tür kitaplara karşı eleştirel bir bakış açısı oluşturmak amacıyla yazıldığından söz etti. Gerçi, Büyübozumu okunduğunda bu eleştirel bakış açısı hemen fark ediliyor. Ama bunu bir de kitabın yazarından işitip okuduklarınızın sağlamasını yapmak güzeldi.

Aslına bakılırsa, kitabın alt başlığı, bu bakış açısını yansıtıyor: “Kurmacanın bilinen sırları ve ihlal edilebilir kuralları.” Popüler bir tür kitabı, bir çoksatar yazmak için belli kurallara ihtiyacınız olabilir. Zamanında TRT 2’de resim programı yapan ressam Bob Ross’un tavsiyeleri gibidir bunlar. Kalıplarla talebe uygun bir ürün çıkarırsınız ortaya. Bob Ross tarzı şipşak resimlerle Picasso olmak pek mümkün değildir.  Edebiyat sanatıysa söz konusu olan, öğrendiğiniz bütün kurallar ihlal edilebilirdir. Yaratıcı yazarlıkla ilgili kitaplarsa tavsiyelerle doludur: “Metni yazarken asla şöyle yapmayın, ilk cümlede şunu mutlaka böyle yapın vb.” Dolayısıyla edebiyatla uğraşmak isteyen birisinin öncelikle bütün bu kurallarla dolu kitaplardaki hiçbir şeyin nihai olmadığını bilmesi gerekir.

Öte yandan yaratıcı yazarlık kitaplarında yazanlar aynı zamanda zaten bilinen ‘sır’lardır. Yazmak için yapmanız gerekenler bellidir. Sözgelimi bir defter tutmak, ilham gelince değil de oturup günü gününe mutlaka bir şeyler yazmak, çok okumak, kurmacanın unsurlarını bilmek ve bir yapıtı yazar gözüyle “soymaya”, “büyüsünü bozmaya” kendimizi alıştırmak vb. Hatta öyledir ki bu ‘sır’ların pek çoğunun aslında sizin de bildiğiniz şeyler olduğunu fark edersiniz. Büyübozumu’nun alt başlığı bu açıdan kitabın kendisini çok güzel ifade ediyor.

Ben, Büyübozumu’nun okunması yararlı ve keyifli bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bütün yararları bir yana, daha sonra - özellikle ABD kökenli - yaratıcı yazarlık teknikleri kitaplarının sıraladıkları kuralları okurken eleştirel bir gözle bakmanıza yardımcı olacaktır. Özellikle kitabın sonundaki Tanpınar’dan aktarılan bölüm oldukça zihin açıcı.