10 Kasım 2010 Çarşamba

Dergilere yazı, öykü, şiir göndermek

Önceki yazıda, kariyerinin başlangıcında olan bir yazarın, yazdıklarını sınaması için en iyi yolun dergilerden geçtiğinden söz etmiştim. Peki ama nasıl yürür bu dergilerdeki işler? Dergilere bir yazı, öykü, şiir göndermenin usulü nedir?

Dergilerle iletişime geçmek

Öncelikle, bir dergiyi o zamana kadar hiç almadığı halde internet sitesine bir biçimde denk gelip yazdığı şeyleri nasıl gönderebileceğini soranların hiç de az olmadığını söyleyeyim. Sakın yapmayın! Bir dergiye bir yazı, öykü, şiir göndermek istiyorsanız önce o dergiyi alın, okuyun. Derginin baş kısmında, genelde editor@... diye başlayan bir e-posta adresi de verilir. Bu adreslere yazdıklarınızı gönderebilirsiniz. Sözgelimi metinlerinizi göndermek için Varlık dergisine ait e-posta adresi, editor@varlik.com.tr biçiminde. Notos’unki editor@notoskitap.com , şiir dergisi Yasakmeyve’nin ise editor@yasakmeyve.com . Kitap-lık dergisine bir öykünüzü, şiirinizi veya denemenizi göndermek istiyorsanız, derginin editörü Murat Yalçın’a ait omer.yalcin@ykykultur.com.tr adresiyle bağlantıya geçin. Ayrıca Kitap-lık dergisi, dergiye metin gönderecekler için koşullarını şuradaki adreste maddeler halinde sıralamış. İlgilenenler oraya bakabilir. Sözcükler dergisine bir işinizi göndermeyi düşünüyorsanız derginin aynı zamanda sahibi olan yazıişlerinden sorumlu kişisi Turgay Fişekçi’ye ait tfisekci@gmail.com adresiyle iletişime geçmeniz gerekiyor. Derginin baş sayfasında birden fazla e-posta adresi varsa biraz dikkatli olmanız gerekmekte. Söz konusu adreslerden birisi reklam verenler veya abonelik için olabilir. Siz çalışmalarınızı editöre ait e-posta adresine göndereceksiniz.

Gönderdiğiniz metin ve iletilerin içerik ve biçemi



Çalışmalarınızı mutlaka bir Word belgesi içinde gönderin. Metninizi sakın e-posta iletinizinin içine yapıştırıp göndermeyi denemeyin. İstenilen bir durum değildir ve çoğu kere dikkate alınmaz. Ayrıca gönderdiğiniz Word belgesini docx değil, doc uzantılı olarak göndermeye özen gösterin. Kimi editörlerin kullandığı Office programları daha eski sürümler olduğu ve Office dönüştürücüsü kullanmadıkları için gönderdiğiniz belge okunmayabilir. Gönderdiğiniz öykü, şiir veya yazının başına mutlaka adınızı yazın. Metnin çıktısını alan editör, dergiye gönderilmiş olan çalışmaları bir kenara koyduktan sonra hangi çalışmanın kime ait olduğunu anımsamaz. Dolayısıyla yazdığınız metnin başına adınızı koymanız önemlidir. Metninizi yazdığınız aynı Word belgesi içine kısa bir özgeçmişinizi ekleyin. Özgeçmişiniz şu hayali örnekteki gibi olabilir:
Sibel Öztürk, (1983) İstanbul’da doğdu. Galatasaray Üniversitesi Felsefe bölümünü bitirdikten sonra İstanbul Bilgi Üniversitesinde Kültürel İncelemeler üstüne lisansüstü eğitimini tamamladı. Öyküleri ve yazıları Notos ve Varlık dergilerinde yayımlandı.
E-postanızda, iletiye ilişik olarak dergide yayımlanmak üzere bir dosya içinde öykü, şiir veya deneme gönderdiğinizi belirtmeyi unutmayın. Ayrıca kendinizi ve yazıyla olan ilişkinizi anlatan kısa bir kapak yazısı yararlı olabilir. Pek çok derginin, yazma kariyerinin başındakiler için genelde arka sayfalarda yer alan atölye bölümleri bulunur. Eğer bu atölyelerden birine özellikle gönderiyorsanız, çalışmanızı bu atölye için gönderdiğinizi özellikle belirtin. Notos ve Varlık dergilerinin böyle bölümleri mevcut. Yakın zamana kadar Kitap-lık dergisinde de böyle bir bölüm vardı ancak son durumu hakkında bilgim yok. Bu atölye sayfalarında genç yazarlardan gelen işler, bir usta tarafından değerlendirilir ve yazdığınız öykü veya şiirin durumu hakkında yol gösterici bazı eleştirilerde bulunulur. Eğer çalışmanız bir dergide yayımlanabilecek nitelikte görülürse öykünüz veya şiirinizi derginin sayfalarında görebilirsiniz.
Dergiye gönderdiğiniz çalışmalarınızla ilgili çoğu kere size herhangi bir bildirimde bulunulmaz. Gönderdiğiniz öykünün veya şiirin dergide yayımlanıp yayımlanmadığını görmek için ilgili dergiyi sürekli takip etmeniz gerekir. Bunun sebeplerinden en önemlisi dergilere gönderilen yüzlerce e-postayı yanıtlamanın olanaksız oluşudur. Zaten çoğu kere Türkçe yayımlanan edebiyat dergilerine gönderilen çalışmaların değerlendirilmesi bir veya iki kişinin sorumluluğundadır. Eğer öykünüzü veya şiirinizi beğendilerse, kimi dergiler fotoğrafınızı koymak vb. sebeplerle sizinle iletişime geçebilirler. Ancak bunun dışında dediğim gibi, çok can sıkıcı bir durum gibi gözükse de genellikle dergiler sizinle e-posta yoluyla değil, derginin sayfaları aracılığıyla sizinle bağlantıya geçerler. Bu yüzden çalışamızın akıbetini öğrenmenizin tek yolu da dergiyi düzenli takip etmektir. Tabii aradan bir süre geçtikten sonra derginin editörlerine yeniden bir e-posta gönderebilirsiniz. Çalışmanızın durumunu öğrenmeniz şansa ve editörün insafına kalmıştır.

Eğer şiir gönderiyorsanız, birkaç şiir gönderin. Yazdığınız şey iyi olsa bile bunun tek atımlık kurşun olmadığını göstermeniz gerekir. Tek bir şiirden editörlerin sizin şiir dünyanız hakkında fikir sahibi olmasını bekleyemezsiniz. Aynı şey öykü için de geçerli. Özellikle söz konusu olanlar oldukça kısa metinlerse, iki öykü göndermek, okuyanların sizin hakkınızda daha iyi fikir sahibi olmasını sağlar. Ancak çok da abartıya kaçıp elinize ne var ne yoksa göndermeye kalkmayın. İki, en fazla üç öykü yeterlidir. Ama yazdıklarınız oylumlu öyküler ise üç bile fazladır.
Bu arada kimi dergilerin atölyelerinin bir yarışma içerdiğini de ekleyelim. Yakın zamana kadar Kitap-lık dergisinin atölyesinde önce bir eşik metin verilip o metni devam ettirmeniz istenirdi. Sanırım bu atölye devam etmiyor. Notos’un ödüllü yarışmasında ise derginin bir önceki sayısında yer alan bir resmin öyküsünü yazmanız istenir. Dergide öykünüzün yayımlanmasının yanı sıra kitap vebir yıllık abonelik de cabası.

Onlarca dergiden birini seçmek 

Tabii öncelikle kendinize yakın bulduğunuz dergilere gönderin. Önünüze gelen her dergiye yazı göndermek ve birbiriyle ilgisiz dergilerde yöntemsizce işlerinizi yayımlatmak pek makbul tutulmaz. Şu an mevcut olup genç yazarlara yer veren ve üstelik belli bir niteliğe sahip olduğu kabul gören belli başlı dergiler var. Varlık, Notos, Kitap-lık bunlar içinde başı çekiyor. Varlık ve Kitap-lık, Notos’a göre biraz daha az öykü yayımlamaktalar. Buna karşın Notos, hiç şiir yayımlamıyor. Bunun dışında şiir yazanların takip edebileceği Yasakmeyve, Underground Poetix gibi dergiler de var. Önemli şiir dergilerinden olan Heves dergisi ne yazık ki bildiğim kadarıyla yakın zamanda kapandı. Bunun yanında Hece, Hece Öykü, Özgür Edebiyat, Sözcükler, Fayrap, Sıcak Nal gibi pek çok önemli dergi var. Gördüğüm kadarıyla Sıcak Nal dergisi daha çok deneyimli yazarlara yer vermekte. Dolayısıyla genç bir yazar olarak ne kadar şansınız olur bilemem. Sözcükler, Hece, Hece öykü ve Özgür Edebiyat’ta daha çok şansınız olacaktır. Tıpkı Sıcak Nal gibi deneyimli yazarlara yer veren bir başka dergi ise (Yeni) adını taşıyor. Yine de bir dergiye yazı gönderemeycek olmanız o dergiyi alıp okumayacağınız anlamına gelmez. Bunların yanı sıra, eğer bir roman karakteri hakkında bir yazı yazmayı düşünüyorsanız Roman Kahramanları dergisi tam sizin için diyebilirim.
İnternet ve e-dergileri yabana atmayın.



Bunlardan ayrı olarak internetten yayımlanan dergiler de mevcut. Açıkçası 2000’lerin başındaki e-dergilerin çok daha nitelikli olduklarını düşünmekteyim. Bir yerde okumuştum, (Kaynağını anımsamadığım için sözün asıl sahibinden özür dilerim) internetin yeni yeni yaygınlaştığı dönemde insanları internet başında tutup bir şeyleri okutabilmek marifet gerektirdiğinden, o dönemdeki e-dergilerin çok daha ilgi çekici olduklarından bahsediyordu. Günümüzde pek çok yerde çer-çöp e-dergiler mevcut olmasına karşın içlerinde kayda değer olanları pek az. Bunlar içinde altZine en bildik olanı. altZine, www.altzine.net adresinden yayın yapıyor. Gerçi şu da var ki altZine benim bildiğim kadarıyla Türkiye’nin en eski edebiyat e-dergisi. 1998 yılından beri bazı kesintilerle birlikte yayınını sürdürmekte. Tabii arşivi maalesef kayıp olduğu için eski etkileşimli ve özgün tasarımlı işleri görmek bugün olanaklı değil. Yine de internette belli bir yayın kurulundan geçen işler görmek ve buraya işler göndermek için kabul görmüş bir site. Kitap kapaklarının içlerinde yer alan özgeçmişlerde bu e-derginin adını görmek olası. Şuradaki adreste nasıl katılacağınız yazılı. Bunun dışında ekim 2009’dan beri güncellenmeyen www.iktidarsiz.com ve daha muhazafakâr çizgideki bir ekip tarafından çıkartılan Edebistan gibi dergiler de var. Edebistan, www.edebistan.com adresinden yayımlanıyor. Ayrıca Edebistan’a şu adreste adları sayılan editörlere yazdığınız türe göre çalışmalarınızı gönderebilirsiniz (adların üstüne tıklayınca e-posta adresleri çıkıyor).

Tabii bütün bu saydıklarım öykü vb. türler için geçerli. Kurmaca bir metin göndermeyecekseniz, www.futuristika.org www.grizine.com gibi pek çok e-dergi de mevcut. Bu arada bir de www.sabitifikir.com adresinden yayımlanan Sabit Fikir dergisi var. Bu dergiye de yazılarınızı (özellikle kitap eleştirisi) göndermeniz mümkün. Sabit Fikir’de yayımlanan öyküler doğrudan doğruya Notos’a gönderilenler arasından seçildiği için yazı değil de öykü göndermeyi düşünüyorsanız, göndereceğiniz öykülerin şansı biraz zor. Şiire gelince... İnternette şiir yazdığını zannedip kendi iç dökmelerinden oluşan manzumelerini yayımlayan heveskârların toplaştıkları pek çok siteler var. Bunlardan uzak durun. Hatta şiir sitesi olduğunu söyleyen sitelerin yüzde doksanından uzak durun. Size önerebileceğim şiirle ilgili e-dergi ise www.poetikhars.com adresinden yayımlanan Poetik Hars dergisi. Bunun dışında aklıma şiirle ilgili gelen çok fazla dergi yok. Bunun için biraz internet dedektifliği yapmak gerekiyor. İnternet üzerinden her türden çalışmalarını yayımlamak isteyenlere önemli bir uyarı: eğer yazarlığı ciddiye alıyorsanız çalışmalarınızı forumlara göndermeyin. Bu, sizi bir amatör gibi gösterir. Yaptığınız işte ciddiyseniz ve çalışmalarınızı internet üzerinden yayımlatmak istiyorsanız her önüne geleni yayımlamayan, gönderilen işleri bir yayın kurulundan geçiren ciddi internet sitelerine, e-dergilere gönderin. Yazdıklarınızı kendi sitenizden yayımlatmanız, bir foruma göndermenizden bin kat daha iyidir.

Son olarak yakın zamanda çıkacağı haber verilen bir öykü dergisine değineyim. Yitik Ülke yayınları tarafından yayımlanacağı söylenen derginin adı Kısa Öyküler ve bir sayfayı geçmeyecek öyküler arıyorlar. Konuyla ilgili olarak zaman zaman www.yitikulke.com adresini takip etmeniz yararlı olabilir. Bunlar dışında dergilerle ilgili paylaşacaklarınız, değinmek istediğiniz konular, tamamlayacağınız eksikler, hattâ yanıt bulmasını istediğiniz sorularınız varsa yorumlarınıza her zaman için Yazar Odası açıktır.

251 yorum:

«En Eski   ‹Eski   201 – 251 / 251
Yazar Odası dedi ki...

@FZ Dergisine göre değişir. Halen yayında olan bir öyküyü büyük dergiler kabul etmeyecektir.

esmaakaln dedi ki...

Merhabalar. Yazı gerçekten çok yardımcı oldu, teşekkürler fakat sanırım Sözcükler dergisi ile alakalı bir bilgi değişikliği mevcut. Derginin editörlüğünü artık Turagy Fişekçi değil Burcu Yılmaz yapıyor ve yazılarımızı kedigibifil@gmail.com mail adresine göndermemiz gerek. Turgay Fişekçi tfisekci@gmail.com hesabı üzerinden reklamlarla ilgileniyor.

esmaakaln dedi ki...

Bu arada ben Burcu Hnım ile iletişime geçtim ve göndermek istediğim yazılarla ilgili herhangi bir kıstasları olup olmadığını sordum ve cevabı birkaç gün içinde beklerken 10 dakikada dönüt aldım.Yani dikkate alınmama vs. bir durum yok içiniz rahat olsun.
Ve yukarıda yazar odasının bahsettiklerinden başka özel olarak bir kıstasları bulunmamakta.

esmaakaln dedi ki...

Merhabalar. Yazı gerçekten çok yardımcı oldu, teşekkürler.. Fakat sanırım yayınlanma tarihinden kaynaklı bir bilgi yanlışlığı var daha doğrusu bilgi değişikliği. Sözcüler Dergisi'nin editörlüğünü artık Turgay Fişekçi değil Burcu yılmaz yapıyor ve yazılarımızı ona ait olan kedigibifil@gmail.com adresine göndermemiz gerekiyor. Turgay Fişekçi ye ait yukarıda belirtilen mail adresi ise reklam vs. içim iletişime geçilecek olan adres.

Bu arada ben Burcu Hanım ile iletişime geçtim ve SÖZCÜKLER DERGİSİ'ne yazılarımızı gönderirken uymamız gereken herhangi özel bir kıstas olup olmadığını sordum. Cevabı birkaç gün içinde beklerken 10 dakika bile geçmeden dönüt aldım. Yani bu dikkate alınmama konusunda bir endişeniz olmasın. Ve yukarıda yazar odasının bahsettikleri haricinde hiçbir kıstasları bulunmamakta.

Unknown dedi ki...

Eğer maksat mümkün olduğunca çok okuyucuya ulaşmak ise dijital bir dergide de yazabilirsiniz. Hem dergi hem de sosyal paylaşım platformu olan Geornalist 'e bir bakın derim.

Adsız dedi ki...

Merhaba bn şiir yazıyorum şiirlerimi nsl gönderebilirsiniz

Adsız dedi ki...

Yazmanın, insanı ve toplumu anlama yolunda ne denli büyük bir adım olduğunu yeni yeni fark eden benim gibi edebiyat sevdalıları için çok değerli bir yol gösterici olmuş, elinize sağlık. Yolu edebiyatla kesişmemiş hayatların bir parçası hep noksan kalacaktır;bir gün umarım bunun gibi web sitelerimizin artıp, edebiyat yoksunluğunun bu topraklardan silineceği günleri görebiliriz.

Yazar Odası dedi ki...

@esmaakaln Teşekkürler bu bilgileri paylaştığınız için.

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
inan dedi ki...

Merhabalar, öncelikle bilgilendirici yazı için teşekkür ederim. Size bir sorum olacak. Yazdığımız öyküleri aynı anda birden fazla dergiye göndermenin bir sakıncası olur mu? Diyelim ki beğendiğim üç öyküm var bunları varlık, kitaplık ve notos dergilerine aynı ay yollamamın bir sakıncası var mı teşekkürler.

Yazar Odası dedi ki...

@Inan Akmugan

Eğer aynı anda birbirinden farklı üç öyküyü üç ayrı dergiye gönderiyorsanız bunda bir sakınca yok. Ama tabii ki aynı anda aynı öyküleri farklı dergilere gönderirseniz bu hiç uygun olmayacaktır.

Adsız dedi ki...

Tek yorumum
Bir kutudaydım saklanmıştım
Korkularla sıkıntılarla yaşadım
Cehennemdeyim sandım yanıldım
Yazınca rahatladım
Adaleti şiirde aradım
Dünyada olamayan huzuru
Sevinci, mutluluğu, yalnızlığı
Sende yanında buldum
Geceleri ağlarken sana konuştum
Şiir sadece yazı gibi bakmadı
Dosttum olarak sırrımı sakladı
Korkuma bir kutu oldu sakladı
Gecelerimi gündüzyapmaya çalıştı
Belki çıkamadım kurtulmadım
Sadece ona yaslandım
Şiir benimdi bana aitti
Benim tek hakikatimdi

Adsız dedi ki...

Merhaba ben gereksiz kendime taktığım bir isim ben bir ćok hikaye yazıyorum yaşım 17 yazdığım hikayeleri deverlendirmek istiyorum sizden ricam bana yardım etmeniz

Yazar Odası dedi ki...

@Adsız (25 Mart 2016) Nasıl bir yardım istiyorsunuz?

Adsız dedi ki...

Ben gereksiz, hikayelerimi tanitmak istiyorummm 😏

Adsız dedi ki...

merhaba.öğretmenim. çocuklarımın yazdığı öyküleri gönderebileceğim dergiler hakkında bilginiz var mı?

Yazar Odası dedi ki...

@Adsız (12 Nisan 2016)

Açıkçası çok fazla bilgim olduğunu söyleyemem. Ama dergi bayilerinden benim gördüğüm TRT Çocuk, Atlas Çocuk, Bilim Çocuk, NG Kids, Beyaz Bulut gibi pek çok çocuk dergisi var. Bunların içinde Beyaz Bulut, çocuk edebiyat dergisi olarak yayımlanıyor. Bulunduğunuz yerdeki dergi bayileri veya kitapçılardan bu saydıklarımdan da fazlasını inceleyebilirsiniz. Ayrıca kimi kütüphanelerin üye olduğu süreli yayınlar arasında çocuk dergileri de mevcuttur. Buralardan da inceleme fırsatı bulabilirsiniz.

Unknown dedi ki...

Senigidiseni Senigidiseni.net ile öykülerini, uzmanlıklarınızı ve önemli anlarınızı ortak bir kitapta bastırabilirsiniz.

Adsız dedi ki...

Merhaba çok aydınlatıcı bir yazı olmuş. Ben de teşekkür etmek istedim.

Adsız dedi ki...

yitik bir şafakta omuzlarına yurtsuz kuşlar konar
köşe başlarında hizaya gelmeksizin
çiçeklerce filiz açarlar bahara

onlar
her gece rüyalarında evsizliğe ev kurarlar
gözlerinin yelkenleri umutlu sabahlara açılmadan
denizin hırçın yanı bıçak gibi iner düşlerine

her dilin
evsizliğin çocuklarıdır onlar

gözlerinin içi
kaybeden zarıdır hayatın
her gece
imparator pencerelerinin önünden
tarihin aç barsaklarına yem olup
ölüm marşlarıyla geçerler

melek kanatlı
kimsesizliğin çocuklarıdır onlar

kahkaha eşliğinde
cehennem ateşiyle oyun oynarlar
yaşantıları kimseye rahatsızlık vermez
ölümleri kimseyi incitmez

yurtsuzluğun çocuklarıdır onlar

ümit kaya


adım ümit
soyadım kaya
yaşım 25
ve Iğdır'da yaşiyorum
sagı ve hürmetlerimle

mete tugrul dedi ki...

New İstanbul Dergisine yazı gönderin.. Eğer yazınız iyiyse muhakkak yayınlanacaktır.

Unknown dedi ki...

Bu dergilerde şiirlerimizi yayımladık diyelim aynı şiirleri kitabımıza da koyabiliyor muyuz?

Yazar Odası dedi ki...

@Özkan Arıcı

Evet, dergilerde yayımlanan şiirleriniz daha sonra kitabınızda da yer alabilir.

Adsız dedi ki...

ve üst tarafa doğru kalınlaşmış aynen salgangoz kabuğu gibi şekli var )ben nasıl düzelteceğim bu tırnakları tabi kafamda deli sorular J ama hastaya da belli etmiyorum tabi yaparım ben hallederim ben bide doktor hanım yönlendirdi yapmalıyım başka çarem yok sıkıyosa yapamam ben bunu de bak bakalım ne oluyor bi daha yüzüme bakmaz J
kafamdaki düşüncelerle başladım işleme bi taraftan muhabbet etmeye çalışıyorum hasta anlamasın acemi olduğumu diye soğukkanlı durmaya çalıyorum evet olabiliyorum ama bide içimi görseniz J stresten ateşler içindeyim dumanlar çıkıyor J ben tırnağı düzeltmeye çalışıyorum hastadan bir ses yok bu böyle olmaz kes o batan yeriii ! ben diyorum batık kesilmez ben buna tel takmalıyım hasta kabul etmiyor o zaman bunun altına tampon yapacağım ki daha da batmasın tırnağınızı kurtaralım hasta diyo kuaförde kesiyorlardı ben bi süre rahatlıyodum sende keseceksin…tabiki bu konuşmalar bir süre devam ettikten sonra tartışma boyutuna geldi ama ben eğitimden gördüğüm bildiğim okuduğum kadarıyla kesmemekte ısrar etim tırnak altına tampon yapıp hastayı gönderdim.15 gün sonra sizi tekrar görüp kontrol etmek istiyorum diye randevu verdim 15 gün oldu hasta yok gelmedi L benim kafamda yine düşünceler kesin benden memnun kalmadı başka yere gitti falan filan…

üzerinden yaklaşık 1.5 ay geçti randevu listesine bir baktım o hasta da var nasıl merak ediyorum anlatamam size .randevu saati geldi hastada geldi J tabi bende biraz heyecan biraz korku nabız yoklamaya başladım hoşgeldiniz nasılsınız ? kontrol randevunuza gelmediniz bir sorun yoktur inşallah J sert dominant bir kadın var karşımda ne diyeceğimi bilmiyorum ama 1.5 ay geçmesine rağmen yine karsımda evet yine bana gelmiş bu durum bile beni rahatlatmaya yetiyor.ve hastadan cevap çok memnun kaldım bu zamana kadar rahatsız etmedi tırnağımın şekli de düzelmeye başladı düzenli gelmeye karar verdim. O an bendeki mutluluğu anlatamam kadının boynuna sarılasım geldi Jilk tecrübem zor bir tırnak batığı ile başlamış olsada ben hiç vazgeçmedim ve insanlarda bakım sonrasındaki mutluluk rahatlık beni sürekli bir adım öne taşıdı.ben simdi bütün ayakları insanları ve işimi çok seviyorum.bu yüzden tırnağınız batmaya başladığında uzman kişilerden destek alın tırnağınız büyürken bizde ona eşlik edelim rahatsızlığı gitsin…ayaklarınız sizin ve bizim için önemli…sevgilerle….nagehan akyel estetisyen güzellik uzmanı eskişehir

Unknown dedi ki...

yıl:86
Yok muydu ki okulumun parası,
tutacak kadar bir kantin emekçisi?..
Dersi bırakıp, talebeler mi nöbetleşmeliydi...
Evet! Tam da bu zaruriyette;
biz de halimizden memnun halde...
Medrese-i Argıncık'ta öğrendik, çayın demini...
Bu minvalde verdiler ilmi-bilmi;
attılar koskoca Cihan'e...
Gösterdiler ebemizin emini...
...
Hay sokaydım çayınıza, bayburtlu hocanıza...
Sıçtınız hayatımıza...

Adsız dedi ki...

ben bir süredir bir şeyler karalıyorum.kısa yazılar.etrafımda yorum yapabilecek kimse yok.ben bu işe yeteneğimin olup olmadığını merak ediyorum.yayımlanmasa da okunmuş olması benim için yeterli.değerlendirme yapılmasını istiyorum.bu yüzden yazılarımdan birini göndermek istiyorum.ama emin değilim .sizce ne yapmalıyım?

Yazar Odası dedi ki...

@Adsız (20 Ocak 2017): Öncelikle şunu söylemem gerek: iş yetenekle bitmiyor. Daha az yetenekli ama çok çalışan birisi her alanda yetenekli ama az çalışan birinin önüne geçebilir. Hem birisi sizin sadece birkaç metninizi okusa ve "Sende yetenek yok," dese siz yazmayı bu söze göre bırakacak mısınız? Eğer bırakacaksanız şimdiden bırakın derim. Öte yandan belli bir yaşta yazdığınız metinler daha kötü iken yazdıkça kendinizi geliştirebilirsiniz. Peki ne yapmalısınız? Beğendiğiniz dergilere metinlerinizi gönderip onlardan yorum alabilirsiniz. Belki beğenilip yayımlanırlar da... Yazdıklarınızı dergilere göndermekten çekinmeyin. Yazdığınız bir metni bir dergi editörü beğenmezken bir diğeri beğenebilir. Ya da şu da olabilir: Bir dergiye on defa öykülerinizi gönderirsiniz ve hepsi reddedilir ama on birinci defa gönderdiğiniz metin beğenilip kabul edilebilir. Yazmak da diğer pek çok şey gibi sebat ve sabır meselesi. Bir gecede başarı yok.

Unknown dedi ki...

verdiğiniz bilgiler çok önemli. teşekkür ederim.

Adsız dedi ki...

da ayri yaziliyor

belkıs akbaş dedi ki...

merhabalar öncelikle yazınız için teşekkürler.benim sorumda şu ben öykü ve şiir yazmıyorum ama bir konu hakkında makale yazmayı çok seviyorum.makaleleri hangi dergiye gönderebilirim










Yazar Odası dedi ki...

@belkıs akbaş: Yazdığınız makalenin içeriğine göre değişecektir bu. Eğer konu edebiyat ise Notos, Kitap-lık, Varlık gibi dergiler olabilir. Ama yazıda da dediğim gibi hiç almadığınız, aşina olmadığınız, okumayı sevmediğiniz bir dergiye sırf yayımlanacak umuduyla yazınızı göndermek pek akıl kârı değil. Bu yüzden dergileri önce alıp okumanızı ve yazılarınızı göndereceğiniz dergileri ona göre kendiniz seçmenizi öneririm.

Adsız dedi ki...

Merhaba arkadaşım benim adıma od dergisine şiirimi göndermiş sürpriz amaçlı. Geri dönmüşler beğendik fakat piyasa kişilerin şiirlerini yayınlıyoruz demişler. Israr ettiyse de kabul etmmemişler. Beğenmedikleri için mi yayınlamadılar sizce?

Ayşe Sümeyye Akın dedi ki...

https://bilinmeyenbirblog.blogspot.com.tr/

Ayşe Sümeyye Akın dedi ki...

bilinmeyenbirblog.blogspot.com.tr/

Admin dedi ki...

Merhaba Arkadaşlar reytingtv.com Köşe yazarı ve Dizi editörü alımı yapıyor...

http://www.reytingtv.com/murat_tunc_yazar_olmak_yazi15.html

bu linkten detaylara bakabilirsiniz

Adsız dedi ki...

İyi günler,
Öncelikle yazınız için teşekkürler, gerçekten çok yararlı bir yazı olmuş. Fakat aklımdaki soru için yorumları bile ne kadar okusam da cevap bulamadım.
Yazma konusunda yeterli olmadığımı biliyorum ve bu nedenle yazdıklarımı daha çok kendime saklamayı tercih ediyorum. Yazdıklarımı hiçbir zaman gerçekten yeterli göremediğim için kendi ismimle paylaşmak istemiyorum. Bu nedenle bir mahlas kullanmak sorun olur mu? En azından dikkate alırlar mı?

Okuduğunuz için teşekkürler, cevaplarsanız gerçekten çok mutlu olurum.

Unknown dedi ki...

Merhaba . sayfanızda şihi yayınlamak isiyorum

Unknown dedi ki...

ben vanın bi ilçesinin küçük bi köyünde yaşiyorum yazdığım çok şey var bana yardım edecek biri varmı ben bunları nasıl paylaşır basarım

Unknown dedi ki...

Hoş olmamis

Unknown dedi ki...

Can gelur canımı yakar
Yürek gelur benu bulur
Aşk gelur çiçek acar
Sev da olan

Aşkı kapar sevda olmuyan
Yüreyunu yakar
Aşk dediğin bulut gibi olur
Seni seven yürek açısız olur

Aşk diyup geçme
Hayatını tanı
Yoksa bir gün gelir hayat seni tanıtur
Sen onu tanu o da senu

Unknown dedi ki...

Hayat sevilir
Rüyalar düsünülür

Hayaller kurulur
Hayat bulunur

Sevdiğin herşey rüyada sevmediğin herşey hayalde.
Seni seven aşk kalp de
Seni seven herşey hayalde

Rüyama seversin
Hayalle düşünürsün
Seversen bir kulu
Kalble seversin

Ben hayallere daldım
Seninle gördüm herşeyi
Bir kulu sevdim
O da sen başkasının hayalini istemem

Unknown dedi ki...

Öyle

Unknown dedi ki...

SEVGİ VE SAYGI

Ben bilirim sevgiyi saygı'yı
Büyüklerim'den öğrenirim
Kim sorsun sevgi saygı nedir?
Onlara öğretirim

Ben sevgi saygıyla büyüdüm
Büyüklerim sayesinde
Onlara büyük teşekkürüm var
Unutma sakın sevgi ve saygıyı

abdullahsahin dedi ki...

Teşekkürler

Ezgi dedi ki...

Aynı anda birçok dergiye öykümü gönderdim. Bu durumu nasıl telafi edebilim? Bu durumla ilgili bilgim yoktu. Sabırsız davrandım. Lütfen yardımcı olun

Marmelat dedi ki...

Çok çok faydalı bir yazı olmuş. Teşekkürler...

yamacıhanım dedi ki...

Pandemi günlerinin cilvesi olsa gerek 'bi yazma hevesi' seziliyor herkeslerde. Önceden beri yazanlar yer bulabilmek için yarışadursun.Edebiyat dergileri sanki bunun için var. İhtiyacı olanı aydınlatmak yazmanın en erdemlisi. Her defasında bilmediğim ne çok şey var dedirtmeyi başarıyoesunuz. Yazmayı seviyorum oldum olası. Kendimi bildim bileli. Yaşlıyım yasaklıyım. Dışarı çıkarıyor bunlar beni. Yayınlansın diyerek yazmıyordum ki ben. Aklıma soktunuz.

Portakal çiçeği kolonyası dedi ki...

Merhaba, bir dergide yayınlanan bir yazının başkaları tarafından kullanılmaması adına herhangi bir önlem alıyor mu. Örneğin bir okuyucu yazımı okuyup beğendi kendi sayfasında haberim olmadan bir kısmını kendi sözüymüş gibi yayınladı diyelim bu durum fark edilirse herhangi bir yaptırım uygulanır mı

Unknown dedi ki...

Pes etmek yok

Kolay değil öyle pes etmek
Yarı yoldan dönmek
Hayat mücadele demek
İnsan oğluna yakışmaz vazgeçmek

Önce sabrı öğreneceksin
Zamanı vadelere böleceksin
Buğün olmazsa yarın diyeceksin
Her doğan güne eşlik edeceksin

Uçurumun kıyısında dursanda
Asla düşmeyeceksin
Dalğaların arasında kalsanda
Başını suya gömmeyeceksin

İnadına yenilmeyeceksin hayata
Sımsıkı sarılacaksın ellerinle umuduna
Bıkmadan usanmadan yarınları bekleryeceksin
Yüreğindeki ateş hiç söndürmeyeceksin

Yok pes etmek yok asla
Her tökezlediğinde yeniden
Yeniden kalkaçaksın ayağa
Kendini değil korkularını gömeceksin torağa

Unknown dedi ki...

Mezarlardan sesler
Ölüler konuşuyor
O dünyaya bir daha gidersem çok iyi insan olucam,
Ne işim var boş beleş işlerle,
Bu dünyaya güzel hazırlanıcam.
Ben onu bunu bilmem,
Bunu bilir bunu söylerim;
Hayatta iyi olup, olmamakta bütün mesele,
İnsanları bir dokunuşta mutlu edebilmekte,
Bir gülüşle kahkahaya boğmakta,
Kalplerinde mezar açıp, o mezarda hiç ölmemekte.

Unknown dedi ki...

tesekurler https://lfu.edu.krd/

«En Eski ‹Eski   201 – 251 / 251   Yeni› En yeni»